Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
seine bank mit etwas betrauen
you don't know shit about what happened to me
ne yazık!
(arabayla) gitmek
Geçmiş
Cümleler
"(arabayla) gitmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
(arabayla) gitmek
drive
f.
The night Seth was killed, he was headed to deliver a flash
drive.
Seth'in öldürüldüğü gece, bir flash bellek teslim etmeye
gidiyordu.
More Sentences
"(arabayla) gitmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 17 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
arabayla gitmek
drive off
f.
Tom waved goodbye and
drove off.
Tom el salladı ve
arabayla gitti.
More Sentences
2
Genel
arabayla gitmek
drive away
f.
I just saw her
driving away.
Onu demin
arabayla giderken
gördüm.
More Sentences
3
Genel
arabayla gitmek
go by car
f.
Why don't we
go by car?
Arabayla gitsek.
More Sentences
4
Genel
işe arabayla gitmek
drive to work
f.
Tom doesn't usually
drive to work.
Tom genellikle
işe arabayla gitmez.
More Sentences
5
Genel
arabayla işe gitmek
drive to work
f.
Tom can't walk around the pond, because he
drives to work.
Tom göletin etrafında yürüyemiyor, çünkü o
arabayla işe gidiyor.
More Sentences
6
Genel
arabayla gitmek
drive
f.
I
drove
to the city center to get some food.
Yiyecek bir şeyler almak için
arabayla
şehir merkezine gittim.
More Sentences
7
Genel
arabayla gitmek
tool
f.
I just saw him
tooling down
Oxford Street.
Az önce onu Oxford Caddesi'nden aşağı
arabayla inerken
gördüm.
More Sentences
8
Genel
arabayla sahilden gitmek
drive on coast (highway)
f.
Phrasals
9
Öbek Fiiller
bir yerden başka bir yere arabayla gitmek
drive between
f.
10
Öbek Fiiller
arabayla gitmek
drive up
f.
11
Öbek Fiiller
arabayla uzaklaşıp gitmek
drive off
f.
Idioms
12
Deyim
(arabayla) hızlı/süratli gitmek
keep/put the pedal to the metal [us]
f.
13
Deyim
bisikletle/arabayla (bir yere) kadar gitmek
go for a spin (to some place)
f.
14
Deyim
bisikletle/arabayla (yakın bir yere) gitmek/gidip gelmek
go for a spin (to some place)
f.
15
Deyim
bisikletle/arabayla (bir yere) kadar gitmek
go out for a spin (to some place)
f.
16
Deyim
bisikletle/arabayla (yakın bir yere) gitmek/gidip gelmek
go out for a spin (to some place)
f.
17
Deyim
arabayla, bisikletle gitmek
ride the roads
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (arabayla) gitmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy